Yeniden, yine, yeni başlangıçlar için eylem, emek ve illaki edep diyoruz...

Atalete, rehavete, gaflete, kasvete prim vermeden...

Değerli Meslektaşlarım;

Yaklaşık iki buçuk yıldır Ordu İl Millî Eğitim Müdürü olarak görev yapmaktayım. Her başlangıcın bir sonu, her beraberliğin bir ayrılığı olduğu gibi ben de Ordu İl Millî Eğitim Müdürlüğü görevimi 4 Mayıs 2020 itibariyle noktalıyorum.

Görev yaptığım arkadaşlarımızla, Millî Eğitim ile ilgili işi olan vatandaşlara Devletin asık suratı yerine, Devletin güleç yüzünü ve şefkat elini göstermeye çalıştık. Aynı zamanda Devlet ciddiyeti ile samimiyet içerisinde hizmet edilebileceğine "örneklik" sergileyerek vermeye gayret ettik. "Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanlarınızdır" düsturunca hareket etmeye, "kendin için sevdiğini başkası için de sev; kendin için sevmediğini başkası için de sevme, isteme" empatisi ile insanımıza yaklaştık. Devleti temsil durumda olanların "beyaz elbise" giyenler olduğunu unutmadan... O elbisenin leke kabul etmeyeceğini hatırdan çıkarmadan...

"Hizmet etme telaşı ve çabası" içerisinde farkında olmadan düştüğümüz, kasıt taşımayan hatalarımız, kızmalarımız, hassasiyetlerimiz, jest ve mimiklerimize yansıyan kusurlu davranışlarımız olmuş olabilir. Ancak bu davranışlarımızın özünde görevimizi layığıyla yerine getirmemizin sorumluluğu ve ağırlığı vardır. Bu sebeple, yaptığımız hata, kusur ve eksikliklerimizin mazur görüleceği kanaatindeyim.

Eğitim camiası mensupları olarak, "Biz her dem yeniyiz. Bizden kim usanası" diyen bir yapıdan geliyoruz. "Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni bir zamandır, yeni şeyler söylemek lazım" tavsiyesini önceleyen "değişerek biz kalan yahut biz kalarak değişen" bir teşkilatta çalışıyoruz. Bunun içindir ki her zaman ve zeminde faal, müteşebbis insanlar olarak kendimizi yenilemeye mecburuz. Okumayı düşünmeyi hayatımızın bir parçası haline getirerek "yaşayarak düşünmek, düşünerek yaşamak" durumundayız. Nerden gelip nereye gittiğimize, bu hayatı nasıl bir ölçü ve denge içerisinde yaşarsak mutlu olabileceğimize zihin yormak zorundayız. Hassasiyetlerimizle, duygusal tarafımızla, makul düşünce yapımızla; robotlaşan, mekanikleşen, küreselleşen dünyaya, idareci ve eğitimciler olarak insani bir mesaj vermek zorundayız. Özellikle salgınla mücadele ettiğimiz bu zor süreçte... Millî Eğitim mensupları olarak yeni bir dünya kuralım. Öyle bir dünya ki; komşulukların, dostlukların, arkadaşlıkların, akrabalıkların, vefakarlıkların hayatımıza yansıdığı bir dünya... dayanışmayı, yardımlaşmayı, bütünleşmeyi, havanın teneffüs edilmesi gibi son derece tabii bir tavır halinde yaşayanların dünyası... aileyi gözbebeği gibi koruyan, muhtaç olduğu değerleri korumanın aileyi korumakla gerçekleşeceğini bilerek... yaşlıların, hastaların, muhtaçların ilahi emanet gibi görüldüğü, onlara yakınlık göstermenin en derin ulviliklere eriştirici bir imtihan nimeti olarak görüldüğü bir dünya...

Böyle bir dünya mümkün. Bütün bunlar, eğitim camiasının çabası ve gayretine bağlıdır. Ben buna inanıyorum.

            Bu duygu ve düşüncelerle görevim süresince her türlü alakalarını, maddi manevi desteklerini, sevgilerini, dualarını esirgemeyen herkese, özellikle idareci ve eğitimci dostlarıma teşekkür ediyorum.

Hepinize selam, sevgi ve saygılarımı sunuyor, haklarınızı helal edeceğiniz temennisi ile arz-ı veda ediyorum.

Allahaısmarladık!...

Kutlu Tekin BAŞ

İl Millî Eğitim Müdürü