Aziz Türk milleti, yüzüncü yaşını idrak ettiğimiz Cumhuriyet'i göz bebeği; demokrasiyi ise iradesinin can damarı bilmiştir. Bu uğurda iç ve dış mihrakların karanlık planlarını olumsuz sonuçlandırmayı her zaman başarmıştır. Karakteri bağımsızlık olan bu millet, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de vatan, bayrak ve bağımsızlığı namus, bu değerlere uzanan elleri kırmayı da bir kutsal görev bilmiştir. Tarihte eşi az bulunan Kurtuluş Mücadelesi, bir kahramanlık destanı olduğu kadar kadim milletimizin varlığını bütün dünyaya gür bir ses ile haykırdığı bağımsızlık çığlığıdır. Bütün olumsuz koşullara rağmen, ağır bedeller ödeyerek kazandığı bağımsızlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, istiklalini dünyanın şah damarına değişmez bir düstur olarak işlemiştir. Bu düstura riayet etmeyen karanlık eller, son denemesini 15 Temmuz 2016'da yapmış, hakim güçlerin maşası olan ve şerefli ordumuza sızan odakların kalkışmasıyla direnişe geçen aziz milletimiz, en ağır silahlara gözünü kırpmadan bedenini siper etmiştir. Tarih bir kez daha göstermiştir ki Türk'ün bağımsızlığına uzanan her el, kırılmaya mahkumdur. Asırlar boyu birlikte yaşadığı toplumlarla gönül bağı kurmuş ve onlarla nahif bir hoşgörü ikliminde yaşamış olan milletimiz, bağımsızlığı karakter edinmiş bir millet olduğunu, bu uğurda neler yapabileceğini dünyaya bir kere daha göstermiştir.

15 Temmuz 2016'da aziz milletimizin iradesi hiçe sayılarak Cumhuriyet ve demokrasimize karşı hain bir darbe girişiminde bulunulmuştur. Bu hain girişim, Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve kararlı iradesi, ülkesine ve demokrasiye sahip çıkma azmi ile millî iradeye bağlı kalan kahraman askerlerimizin kararlılığı, emniyet güçlerimizin cansiperane direnişi ve aziz milletimizin ölüme meydan okuyan asil duruşu sayesinde hedefine ulaşamadan engellenmiştir.

Millet olarak ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, milli birlik ve beraberliğimizi bütün dünyaya bir kez daha gösterdiğimiz 15 Temmuz; dostlarımıza gurur, düşmanlarımıza korku veren bir destanın yıldönümüdür. Demokrasi adına vatan ve bağımsızlık aşkıyla, tarihe altın harflerle nakşettiğimiz "Demokrasi ve Millî Birlik Günü"nün 8. yıl dönümünü milletçe, birlik ve berberlik içerisinde kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Kurulduğu günden itibaren daima büyüyen gelişen ve dünyanın önde gelen devletleri arasındaki müstesna yerini alan Cumhuriyet'imiz, Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru emin ve kararlı adımlarla yürümektedir. Bizi hedeflerimizden alıkoymak, millî birlik ve beraberliğimizi yıkmak, demokrasimizi yok etmek isteyenler, her zaman olacaktır. Bilinmelidir ki, dün olduğu gibi bugün de millî irademizi yok etmek ve hürriyetimizi elimizden almak isteyenlere karşı, milletçe tek vücut olarak canımız pahasına mücadele edip istiklal ve istikbalimize sahip çıkacağız.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nün 8. yıl dönümünde, vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve şifalar diliyor; iradesine, demokrasisine, istiklal ve istikbaline, canı pahasına sahip çıkan milletimize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.