Page 52 - Müslüman_Bilim_Adamları_Atlası-2022 DİKEY
P. 52

Kâtib Çelebi, İstanbul'da doğdu. Düzenli bir medrese eğitimi görmediği hâlde
                                                 gayretleri sonucunda zamanının hemen hemen bütün ilimlerini öğrenmiştir.

                                                        Osmanlı Devleti'nde Batı ilmine ilk pencereyi açan, çağından çok ileri bir ilim adamı
                                                 olan, Arapçayı, Farsçayı çok iyi bilen, Latince, Fransızca kaynaklardan yararlanan Kâtib
                                                 Çelebi, eserlerini yazarken kaynaklardan aldıklarını olduğu gibi almamış, gücü, imkânı
                                                 nispetinde eleştirmiş, düzelterek almıştır. Eserlerini kaleme alırken notlarını fişlere alma gibi
                                                 İlmî bir metot takip etmiştir. Kaynakları kullanırken hikâyeleri, şahsi düşünceleri bir kenara
                                                 bırakarak asıl olaylara dikkat etmesi nedeniyle üslubu oldukça kuru, hatta bazen sıkıcı
                                                 olabilmektedir.

                                                        Kâtib Çelebi'nin eserlerinin çoğu toplama olmakla birlikte gerçeği arayıp bulma
                                                 konusunda titizlik göstermesi, fikirlerini cesaretle savunması, ihtilaflı meseleleri tarafsız
                                                 bir hâkim edasıyla çözümlemeye çalışması ona farklı bir yaklaşım kazandırmıştır. Kâtib
                                                 Çelebi Osmanlıda olduğu kadar Avrupa'da da takdirle karşılanmış, eserlerinden hayranlıkla
                                                 bahsedilmiştir.

                                                        Kâtib Çelebi'nin en tanınmış eseri coğrafya alanında yazmış olduğu Cihannümâ adlı
                                                 eseridir. Eser, Osmanlının coğrafya görüşlerinde devir açacak kadar önemlidir. Özellikle 19.
                                                 yüzyılın ilk yarısında coğrafi bölgelerin belirlenmesinde bu eserden yararlanılmıştır.
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57