Page 18 - Müslüman_Bilim_Adamları_Atlası-2022 DİKEY
P. 18

Türkistan'ın Farab şehrinde dünyaya gelen Fârâbî, devrin en büyük âlimlerinden
                                                 ders aldı. Çalışkanlığıyla zekâsı birleşince felsefe, mantık, matematik, tıp ve musiki alanında
                                                 büyük şöhret oldu.

                                                        Çeşitli ilim dallarında eserler veren Fârâbî daha çok felsefeyle ilgilenmiştir. Bu alanda
                                                 Aristo'yu bile geçtiği iddia edilir. Bazı bilginler Aristo'yu, bazı bilginler Fârâbî'yi "dünyanın
                                                 en büyük filozofu" sayar. Fârâbî'nin en büyük hizmetlerinden biri, ilimleri sınıflandırmış
                                                 olmasıdır. Ona gelinceye kadar ilimler trivium (üçüzlü) ve guatrivium (dördüzlü) diye iki
                                                 kategoride toplanıyordu. Fârâbî ise ilimleri fizik, matematik ve metafizik ilimler olmak üzere
                                                 üçe ayırdı. Fârâbî'nin bu yeni metodu, Avrupa'ya 13. yüzyılda girebildi. Fârâbî, havanın
                                                 titreşimlerinde olan ses olayının ilk mantıki izahını yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna
                                                 göre azalıp çoğaldığını tespit etti, bunu deneylerle doğruladı. Fârâbî, bu keşfiyle, musiki
                                                 aletlerin yapımında gerekli olan kuralları da bulmuş oldu.

                                                        Fârâbî, aynı zamanda iyi bir doktordu. Fârâbî'nin görüşüne göre kalp bütün organ
                                                 çalışmalarının kaynağıdır. Gövdeye sıcaklığını, hareket gücünü veren kalptir. Beyinle kalp
                                                 karşılıklı olarak birbirlerine yardım eder.
                                                 Fârâbî'nin yetmiş kadar eseri bulunmaktadır. Bunların birçoğu Latince ve İbraniceye tercüme
                                                 edilmiştir.








              EBÛ NASR MUHAMMED B.
             MUHAMMED B. TARHAN B.
             UZLUĞ EL-FÂRÂBÎ ET-TÜRKÎ
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23