Page 62 - Müslüman_Bilim_Adamları_Atlası-2022 DİKEY
P. 62

Merhaba Gençler,                                                 Kendimi milletime ve Müslümanlara karşı borçlu
              Ben, Fuat Sezgin.                                         görüyordum. Evet, milletime ve Müslümanlara bir borcum vardı.
                                                                        Bundan dolayı en büyük arzum öncelikle milletimi ve Müslümanları
              Konuşmaya başlamadan önce kısaca kendimi sizlere          Batı karşısındaki aşağılık kompleksinden kurtarmaktı. Bununla
       tanıtmak isterim. 24 Ekim 1924 tarihinde Bitlis'te doğdum. 1943   birlikte Batılılara da Müslümanların bilime sağladıkları katkıları
       yılında İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsünde ünlü Alman   göstererek, onları, "üstünlük" duygusundan uzaklaştırmaktı.
       oryantalist Hellmut Ritter Hoca'mdan (1892-1971) dersler aldım.   Çünkü bilim, insanlığın ortak malıdır ve her milletin katkısı vardır.
       Onun yanında "Mecaz'al - Qur'an" adlı doktora tezini yazdım. Yine o   Siz gençler şunu bilmelisiniz ki bizim milletimiz ve Müslümanlar
       dönemde alanında ilk olma özelliği taşıyan "Buhari'nin Kaynakları"   hayranlık uyandıran bir şekilde 800 yıl bilime katkıda bulunmuşlar
       başlıklı doçentlik tezini hazırladım. Bu çalışmam, alanında ilkti.   ve bilimsel gelişmelerin lokomotif gücü olmuşlardır. Bunun
       Çünkü bilinen yaygın kanaatin aksine bu çalışmamda İslâm'ın ilk   gururunu ve onurunu yaşayarak, aynı heyecan ve ufukla çalışmayı
       dönemlerindeki hadis nakillerinin sözlü değil yazılı kaynaklara   bilmelisiniz. Ben bunun için mücadele ile geçen 93 yıllık bir ömrü
       dayandığını savundum. Bu eserim hâlâ alanında çok önemli bir     geride bıraktım. Şimdi, sizin için, yaşadığım bu kısa ömrümden
       kitap olarak kabul edilir.                                       kalan önemli bazı hatıralarımı, tecrübelerimi ve fikirlerimi sizlerle,
                                                                        yine sizin için paylaşacağım:
              Aynı yıllarda "İslâm Bilim Tarihi" adlı yeni bir eser üzerine
       çalışmaya ve araştırmalara başladım. Bu sırada Türkiye'de önemli   İlmin Büyüleyici Kapısından Giriş
       bir gelişme oldu. 27 Mayıs Askerî Darbesi oldu. Askerî cunta 147
       üniversite hocasını üniversitelerden uzaklaştırdı. Bunlardan biri de      Ben temel dinî bilgilerimi ve ilk Arapça eğitimimi, ilçe
       bendim.                                                          müftülüğü de yapmış olan babamdan aldım. Medreseyi bitirdikten
                                                                        sonra üniversiteye girdim. Babam öldü. Bir sene tahsilimi
              Üniversiteden uzaklaştırılınca Almanya'ya gittim ve oraya   dondurmak zorunda kaldım. Bu, babamın ölümünün bir neticesi
       yerleştim. Bilim hayatıma orada devam ettim. İstanbul'da başlamış   oldu. Evde kaldım o zaman. Babamın Arapça kitapları vardı. Orada
       olduğum "İslâm Bilim Tarihi"nin ilk cildini 1967 yılında yayımladım.   mistik bir havaya girmiştim ben; dünyayı terk etmişçesine. Orada
       Kitap, bilim çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Bugün 17 cilde   kendi başıma Arapça öğrenmeye başladım. Kur'an'ın tefsirini baştan
       ulaşmış olan İslâm Bilim Tarihini yazmak benim için kolay olmadı.   aşağı okudum ve şu karara vardım; İslâmî bilimlerle meşgul olayım.
       Bu eser için yaklaşık 60 ülkeyi gezdim, yüzlerce kütüphanede,    Öyle bir mefhum da yoktu o zaman bende gerçekten. Arapça
       yüz binlerce cilt kitap ve yazma eser inceledim. Sonunda Kur'an,   öğreneyim falan, dedim.
       Hadis, Fıkıh, Tarih, Edebiyat, Tıp, Farmakoloji, Kimya, Matematik,
       Astronomi, Astroloji, Meteoroloji, Coğrafya gibi değişik bilim          Sonra bir akrabam beni (1943 yılında) Edebiyat Fakültesine
       dallarının tarihsel sürecini anlatan dünya çapında bu eseri ortaya   götürdü. Hâlbuki ben mühendis olma sevdasındaydım. O zaman
       koymak bana nasip oldu. Bu çalışma Allah'ın bana bir lütfudur.   büyük bir Alman âlim vardı. Arapçayı çok iyi bilirdi. Bana: "Seni,
                                                                        onun seminerine götürmek istiyorum." dedi. Ben de: "Gidelim.",
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67